S7B3; “Çalışan Bağlılığı” nasıl sağlanır?

 Bir Sorum Var’da bu bölümün sorusu; “Çalışan Bağlılığı” nasıl sağlanır?

🌟 Bu bölümde şirketlerin önemli gündem maddelerinden biri olan “çalışan bağlılığı” konusuna değindik. Yola çıkış noktamız Gallup’un 2023 yılı verilerinde açıkladığı %23’lük global bağlılık oranı oldu. Anlaşılan o ki, yüksek bağlılık sağlamaya çalışırken % 20’lerde bir bağlılık oranı ile karşı karşıya kalmak, şirketleri bu konuyu masaya yatırmaya davet ediyor. 

🌟 Çalışan bağlılığı ve aidiyeti güçlendirmek için yapılması gerekenleri masaya yatırıyoruz.

Keyifli dinlemeler…

S7B2; “Duygusal Zeka” nedir?

 Bir Sorum Var’da bu bölümün sorusu; “Duygusal Zeka” nedir?

🌟 Bu bölümde bireysel liderlik ve yönetsel liderlik konularında önemli bir yere sahip duygusal zeka konusunu gündeme getirdik ve duygusal zekanın dört önemli bileşeni olan “öz farkındalık, öz yönetim, diğerlerinin duygularını anlama çabası ve ilişki yönetimi” başlıklarını iş yaşamı perspektifinden konuştuk. Bölümü bitirirken de dinleyenleri dört soru eşliğinde bir öz değerlendirmeye davet ettik.

🌟 Bölümde Daniel Goleman’a ve Viktor Frankl’a referans verdik. İlgilenenler için Daniel Goleman’ın İş Yaşamında Duygusal Zeka ve Viktor Frankl’ın İnsanın Anlam Arayışı kitaplarını öneriyoruz.                                                                      

Keyifli dinlemeler…

S7B1; Çalışmalar uzaktan mı yoksa hibrit mi olsun diyoruz da acaba burada “Esas mesele ne?”S7B1;

❓ Bir Sorum Var 6 sezonu, 73 bölümü geride bıraktı. Yeni sezona yaşamın her alanında değerli bir soruyu iş yaşamı penceresinden konuşarak başlıyoruz. Bir Sorum Var’da bu bölümün sorusu; Çalışmalar uzaktan mı yoksa hibrit mi olsun diyoruz da acaba burada “Esas mesele ne?”
 
🌟 Bir şeylere çözüm ararken hemen, ne yapalım diye yola çıkmak yerine, o konuya yönelik esas meselenin ne olduğunu anlayıp bu esas meselenin değerinin ne olduğunu keşfettikten sonra neler yapılacağını çalışmaya başlamak, ortaya çıkarılacak çözümlerin çok daha etkin olmasını sağlıyor.
 
🌟 Bu bölümde, çalışma düzeni kurgusu yaparken üzerinde düşünülmesi önemli olan, otonom ve yetişkin bir çalışma kültürünü gündeme getiriyoruz. 
 
 
Keyifli dinlemeler…

S6B4; Vizyon ne işimize yarar?

🌟 Yıl sonları yaklaştığında yöneticilerle , takımlarla, kişilerle yapmayı en sevdiğim çalışmalardan biri, onların, vizyonları üzerinde düşünmelerine, hayal kurmalarına destek olmak. Buradan yola çıkarak, hazır tam da yılın sonu gelmişken, hep birlikte biraz vizyon üzerinde düşünelim istedim.

🌟 Vizyon son yılların en popüler kelimeleri arasında. Peki ama tam olarak anlamı ne? Kelimenin kullanıcılarındaki karşılığı ne? Hayal ve vizyon kelimeleri yan yana geldiğinde ne düşündürüyor? Vizyon, strateji, misyon, hedef kelimeleri birbirlerine nasıl bağlanıyor?

🌟 Bu bölümde yukarıdaki sorular etrafında hem bireysel, hem de kurumsal açılardan vizyonun, yani canlı, renkli, yaşayan, bizim için anlamlı hayaller yaratmanın önemiydi konumuz. Bu konuyu hatırlatarak, dinleyicilerimizi, yeni yıl öncesi gelecek vizyonları/hayalleri üzerinde düşünmeye ve onları tasarlamaya davet etmek istedik. 

🎁 Şimdiden mutlu yıllar…

S6B3; Pollyanna’nın yazarı Eleanor H.Porter’ın doğduğu kasaba “Pollyanna Ruhunu” nasıl yaşatıyor?

🌟 Bu bölümde Amerika’dan bir konuğumuz var, Veronica Francis. Veronica, Littleton’da bulunan Pollyanna Vakfında görev yapıyor aynı zamanda Glad Shop ve Glad Club’ların da kurucusu.

🌟 Veronica’yla hala yetişkin dünyasında dillere takılıp kalmış olan “Pollyannacılık” kavramının atfedildiği çocuk karakter Pollyanna hakkında, Pollyanna kitabının yazarı Eleanor H. Porter hakkında ve tabii ki gerçek mutluluk konusunda konuştuk. Bunların beraberinde, Pollyanna ruhunu yaşatmak üzere yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi edindik. 

🌟 Veronica’ya bu güzel ve bilgilendirici sohbet için teşekkür ediyoruz.

Küçük de bir not: Bu bölüme hem Youtube’da yer alan Bir Sorum Var kanalından hem de her zaman olduğu gibi podcast platformaları üzerinden ulaşabilirsiniz. İlgili linkle ulaşabilirsiniz.

Keyifli dinlemeler…

S6B2; Performans görüşmesi nasıl yapılmalı?

🌟 Performans değerlendirme sistemleri çalışan gelişimi ve iş verimliliği açısından son derece değerli sistemler. Bu sistemlerin etkin kullanımını destekleyen önemli parçalardan biri de yönetici ve çalışan arasında yapılan değerlendirme görüşmeleri. 

🌟 Bu bölümde değerlendirme görüşmelerinin daha faydalı olması ve böylelikle performans sisteminin de gerçek değerine ulaşması konusunda ipuçları paylaştık.

🌟 Bu bölümde dinleyenleri, Değerlendiren veya değerlendirilen tarafta olduklarında mevcut sistemlerin kullanımıyla ilgili fark ettiklerini, deneyimlerini gözden geçirmeye ve dahil oldukları performans yönetim süreçlerinin daha etkin kullanımı konusunda düşünmeye davet ediyoruz. 

Keyifli dinlemeler…

S6B1; “Arbejdsglæde” nedir?

❓ Bir Sorum Var’da yeni sezon başlıyor. Bugün tam yetmişinci bölüme geldik. Bu bölümün sorusu, “Arbejdsglæde” nedir?

🌟 Bu bölümünde Danimarka’dan bir konuğumuz var, Alexander Kjerulf. Alexander Woohoo Inc.’de Chief Happiness Officer.  

🌟 Alexander’la Danimarka dilinde İş’te Mutluluk anlamına gelen “arbejdsglæde” kelimesi hakkında konuştuk ve iş’te mutluluk kavramına hem günümüz hem de gelecek zaman pencerelerinden baktık.

🌟 Alexander’a bu güzel ve bilgilendirici sohbet için teşekkür ediyoruz.

🌟 Küçük de bir not: Bu bölüm diğer bölümlerden farklı olarak hem izlenebilir, hem de Spotify, Apple ve diğer podcast platformları üzerinden dinlenebilir formatta. İzlemek isteyenler için YouTube bağlantı linki:

Merak

Fotoğraf: Pixabay

Geçenlerde yazdığım bir yazıda, merak ve öğrenme arasındaki ilişkiden, merakın zihni özgürleştirme gücünden söz ettim. Yazıyı paylaştıktan hemen sonra da merak kelimesinin sözlükteki anlamından tam anlaşılmayan ve pek de pozitif olmayan bir anlamı daha olmasından yola çıkarak, bu anlam kapsamında merak duymanın mümkün olduğunca hayatın dışında tutulmasının önemini hatırlamak ve hatırlatmak gerektiğini fark ettim. 

Merak dediğimizde aklımıza, yeni şeyleri merak etmek ve bu merak duygusunun doğurduğu öğrenme isteği gelse de merak ve onun doğurduğu öğrenme isteği yeni bilgilere yöneltilmekten uzaklaştırılıp insanlara ve onların yaşamlarına yönelmeye başladığında, sahip olduğu güçlü anlamı yitirme olasılığı taşımaya başlıyor. 

Burada sözünü ettiğim merakı fark etmem, uzun yıllar öncesine, bir iş gezisi için ilk kez yurt dışına çıktığım günlere dayanır. Bir gün bir alışveriş sonrası ödeme yapmak üzere uzun bir kuyrukta beklerken, kimsenin birbirine bakmadığını, herkesin kendisiyle ilgili olduğunu fark edip ister istemez yakın zamanda kendi ülkemde beklediğim pasaport kuyruğu ile karşılaştırmıştım. Bizim pasaport kuyruğu, diğerlerinin ne konuştuğunu duymaya çalışanlar, önlerinde arkalarında olan insanların konuştuklarına karışanlar, birbirinin giysilerini gözünü dikip inceleyenler, yani birbirinin hayatını merak eden kişilerden bol miktarda barındırırken, burada gözlemlediğim kendi kendinelik beni çok şaşırtmıştı. 

Merakla ilgili söylemek istediklerim de buradan doğdu. Merak iyidir ve bizi geliştirir cümlesi son derece doğru, ama başkalarının hayatlarına yöneltilen gereksiz merak, ne yazık ki içinde gelişim ve ilerlemeye dair pek bir şey barındırmadığı gibi, diğer kişilerin yaşam sınırlarının ihlali anlamına da gelme riski taşıyor. Hatta bana kalırsa kediyi öldüren merak da buna benziyor. Tam da bu yüzden kendi içimizde barınan merakı yakından takip etmek ve doğru tarafta durmasını sağlamak önem taşıyor.

S5B8; Pollyanna mutlu muydu?

Fotoğraf: Pollyanna’nın yazarı Eleanor Porter’ın doğduğu Littleton’da yer alan bronz Pollyanna heykeli

🌟 Mutluluk konu olduğunda temelde iki farklı görüşle karşılaşıyoruz. Birincisi mutluluğun iyi ve anlamlı yaşam için önemli bir temel malzemesi olduğuna inananların savunduğu görüş, ikincisi ise mutluluk kelimesini üzerinde konuşulması gereksiz bir kelime olarak görenlerin savunduğu görüş. Oysa mutluluk savunmaya veya reddetmeye gerek olmayan, insanın doğasında ve yaşamda ilerlemesinin zemininde yer alan önemli bir duygu ve değer. Üstelik pozitif psikoloji biliminin çalışma başlıklarından bir tanesi. 

🌟Mutluluk gündeme gelince bu gündemin bir yerlerinde pembe gözlükleri ile anılan, şu anda 110 yaşına gelmiş olan çocuk karakter Pollyanna’yla ve Pollyannacılık diye anılan kavramla karşılaşmamak mümkün olmuyor. 

🌟 Bu bölüm hem mutluluğa, hem de Eleanor Porter tarafından 1913 yılında çocuklara hayata olumlu bir bakış açısı ile bakabilme becerisini öğretmeyi hedeflemiş olan çocuk karakter Pollyanna’ya Nazlı Kılan Ermut’un kitabı “Pollyanna mutlu muydu?” eşliğinde yakından baktığımız bir bölüm oldu. 

🌟 Beşinci sezonun final bölümünde dinleyicileri mutluluk kavramı ve kendilerinin mutluluk kavramına yönelik yargıları üzerinde düşünmeye davet ediyoruz.

Yeni bölüme Spotify’dan, Apple Podcasts’den ve Bio’da yer alan link üzerinden ulaşabilirsiniz.

Pek yakında tekrar buluşmak üzere, keyifli dinlemeler…

S5B7; Şirketlerin “Doğru İletişimle” nasıl bir ilişkisi olmalı?

🌟 Yaşamda hareket kabiliyetini ve ulaşılmak istenen sonuçların ortaya çıkmasını destekleyenler arasında en parlayanlar hiç kuşkusuz doğru iletişim ve doğru iletişimle beslenen güçlü ilişki bağları.

🌟 Bu bölümde doğru iletişim konusunu masaya yatırdık. İletişimin ve ilişkilerin olmazsa olmazı olan dört temel beceriyi iş yaşamı bağlamında konuştuk. İyi dinleme, etraflıca bakma, doğru anlama ve kendini doğru ifade etme becerileri. Bağlam iş yaşamı olsa da başlıklar hayatın bütününe ait, yani her dinleyenin kendisine bu dört temel beceri özelinde dışardan bakmaya ve iyi bir öz değerlendirme yapmaya fırsat bulacağı bir bölüm oldu. 

🌟 Öz değerlendirme yapıp tespitlere yönelik bir aksiyon planı yapmamak olmayacağı için, bölümü dinledikten sonra sizleri elinize bir kağıt kalem alıp doğru iletişimi güçlendirmek adına neler yapmak istediğinizi düşünmeye davet ediyoruz.

Keyifli dinlemeler…