Mutluluğu Ölçmek Neden Önemli?

measuringhappinessÜlkeler mutluluk ölçmeye başladılar. Mutluluk bakanlıkları kurulmaya başlandı. Dünyada mutluluk düzeyi ölçen araştırmalar yapılıyor. Mutluluğun ülkeler, toplumlar, kurumlar ve insanlar için nihai ve en temel amaç olduğu üzerine kurulu bir sürü araştırma yapılıyor. Mutluluğun başarıyı beraberinde getirdiği yüzlerce farklı deneyle bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Sözü edilen mutluluk bir anlamda esenlik, bir anlamda iyi hissetme hali. Mutluluk araştırmaları durumu bir adım daha öteye taşıyor ve paranın tek başına mutluluk belirleyicisi olmadığını kanıtlıyor. Huffington Post dergisi, mutluluk sosyal sermayenin de varlığı ile ortaya çıkıyor diyor son yazılarından birinde.

Tam bu noktada sosyal sermaye kavramını da mutluluk çerçevesinde biraz açmak isterim. Sosyal sermaye insanların birbirleri ile paylaşımları, birbirlerine katkıları, birbirlerine duydukları güven, birlikte ortaya çıkardıkları sonuçlar, birbirlerinden aldıkları güç ve destek, birbirlerine duydukları şükran duyguları olarak düşünülebilir. İnsan kendini gerçekleştirmek için bir topluluk içinde var olmaya ihtiyaç duyar ve sosyal olarak var olduğu topluluk içinde sahip olduğu değer ve ortaya koyduğu katkı ve kabul ile kendini çok güçlü hisseder.  Bu durumun ortaya çıkması beraberinde o en derinde hissedilen mutluluk halini, mutluluk değerini, mutluluk farkındalığını ortaya çıkarır. Mutluluk halinin ortaya çıkması, başarı ve iyi sonuçları kendiliğinden ortaya koyar.

Peki durum bu olduğuna göre neden kurumlar yatırım getirilerinin, karlılık oranlarının, faiz gelirlerinin, faiz giderlerinin, genel giderlerin analizlerini yaptıkları ciddiyetle kurumsal mutluluk analizlerini yapmıyorlar? Kurumda karlılık oranının düştüğünü görür görmez almaya çalıştıkları önlemler gibi, neden kurumsal güven, kurumsal mutluluk azalmaya başladığında onları analiz edip dengeleyecek önlemler almaya çalışmıyorlar? Farkında değiller mi acaba azalan kurumsal güveni yerine koyacak çalışmaları yapmak, sürekli analiz edilen karlılığı istenilen yönde etkiler, azalan çalışan mutluluğunu fark edip, mutluluk ve bağlılıkla ilgili çalışmalar yaparak azalan parçaları yerine koymak kurumsal başarıyı arttırır.

Şükürler olsun ki son yıllarda “insanı” konuşmaya başladı kurumsal dünya. Tırnak içinde yazdım, çünkü insanın kurumsal dünyanın en çok konuşması gereken olgu olduğuna inanıyorum. “İş” konuşmak elbette anlamlı, ama iş denilen şeyin kapsamında her ne varsa, onu yapan “insan” olduğuna göre, asıl konuşulması ve analiz edilmesi gereken kavramların, ne yaparsak insan ve iş uyumlanırı bulmak ve odağı, büyüteçi, her ne derseniz deyin, insan ve insanın esenliği ve mutluluğu üzerine çevirmek olduğunu düşünüyorum. Mutluluğun tanımından başlamak gerektiğini düşünüyorum önemle, mutluluk demenin elele tutuşalım, halkaya katışalım hali olmadığından hareketle, mutluluğun güven, huzur, keyif, anlam, birliktelik, katkı gibi çok güçlü değerlerin bir bileşkesi olduğundan başlamalı ve bu başlangıcın üzerine inşa etmeli kurumsal mutluluk kavramını. İnanarak ve tutkuyla mutluluk tabanlı iş modelleri geliştirmeli, tıpkı karlılık ölçer gibi mutluluk ve onun beraberinde getirdiği güveni de sürekli takipte tutarak, sonra da bir kahve eşliğinde ortaya çıkan somut sonuçları gözlemeli. Ne dersiniz?

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.