Denizin kenarına oturup masmavi sulara, dalgalara bakarak, denizin sesini dinleyerek hayallere dalmak ne güzel bir keyiftir. Hayal kurmak aslında derin düşünmek, sanki düşünceleri renklendirmek, resimlendirmek, canlandırmak ve yaşayan hale getirmek. Hayal kurmak, aslında ne yapmak istiyorsak bizi oraya götürmeye açılan ilk kapı. Hayal kurmak aslında kendimize ait bir gelecek resmi çizmek, sonra da o resmi canlı bir film gibi izlemek.
Nedense hayal sözcüğüne oldukça negatif bir anlam yüklüyoruz, hayal denilince işsiz güçsüz insanların geçirdiği boşa geçen zamanlar geliyor akla. Çocuklar bile bir yerlere dalıp gittiklerinde uyarıyoruz, hayal kurmayı bırak da işine bak. Oysa hayal kurduğumuzda beynimiz gördüğü resimlerin canlılığına inanarak kurulan hayallere nasıl ulaşırım diye çalışmaya başlıyor. Hele kurduğumuz hayal kendi gerçekliğimizle uyumlu ve ulaşılabilir bir hayalse ve beynimiz onun olabileceğine inandıysa, hemen bugünden o hayale doğru gidecek yollara uygun taşları döşememize yardım etmeye başlıyor. Taşlar döşendikçe, hayal daha da netleşiyor, daha da netleştikçe, yeni taşları dizmesi kolaylaşıyor ve bir gün bakıyoruz ki bir süre önce hayal dediğimiz şey avucumuzun içinde duruyor.
Hayal bazen hayatımızın amacı kadar büyük, bazen yazın yapacağımız tatil kadar yakın, bazen de günü planlarcasına basit, hepsi de sahip olduğumuz hayatımızın istediğimiz gibi yol almasına destek olan en büyük destekçilerimiz aslında. Beynimizin işleyişi öyle tasarlanmış ki, gördüğümüz ya da gözümüzde canlandırdığımız şeyleri çok da net olarak birbirinden ayıramıyor, gözümüzde canlandırdığımız şeyler de beynimiz için yaptıklarımız kadar anlamlı. Bir hayali gözümüzde net ve ulaşılabilir şekilde canlandırdığımızda, beyin artık onu gerçekleştirmek için sistemimize gerekli komutları vermeye hazır hale geliyor. Kolay ya da zor, o hayale gidecek adımları düşünmeye başlıyor. Girişimci insanların en büyük ortak özelliğidir, yapmak istedikleri şeyleri gözlerinde canlandırmak. Bir fikir verdiğinizde hemen olmuş halini bir resim gibi sizinle paylaşmaya başlayıverirler. Sonrasında da eğer yapılası bir şeyse, harekete geçmek için neler gerekli size sıralamaya başlarlar.
Madem hayal kurmak bu kadar değerli, o zaman yaratıcılık, geleceğe odaklanmak, yapmak istediklerimizi tüm detayları ile gözümüzde canlandırarak renkli hayallere dönüştürmek hayatımızın geri kalan kısmına istediğimiz gibi şekil vermek için en kritik birinci adım sayılabilir. İkinci adım da bu hayale ulaşmakla ilgili kendimize soracağımız açık uçlu ve güçlü sorular. Mesela, “Bu hayalin içinde tam olarak neler var?” “Bu hayale ulaşmak benim için neden önemli?” “Bu hayale ulaştığımda hayatımda neler olacak?” “Bu hayale ulaşmak için bugünden farklı yapmam gereken neler var?” Bunları ve bunlar gibi soruları cevaplamaya başlayınca işte yukarıda sözünü ettiğim yol taşları yavaş yavaş döşenmeye başlayıveriyor.
Bugünden başlayarak ulaşmak istediğiniz gelecek ile ilgili planlarınızı mümkün olduğunca renkli, detaylı ve bir resim gibi ve hatta bir film gibi gözünüzde canlandırmak için, diğer bir deyişle tıpkı çocukken olduğu gibi hayal kurmak için her gün 15 dakika ayırmaya, kendinize bu konuda açık uçlu ve güçlü sorular sorup, soruların cevaplarını düşünmeye ve geleceğe giden yolunuzun taşlarını bir an önce döşemeye başlamaya ne dersiniz?