Bilmek ve Yapmak

Zıt işleyen ne çok ikiliden söz ederiz, görmek bakmak, duymak dinlemek, konuşmak söylemek. Bütün bu ikililer aynı sistemden gelen farklı davranışlardır ve birisi diğerinden farklıdır. İkisi aynı sisteme ait olmayan bir ikili daha var yaşamda, o da bilmek ve yapmak. Birisi zihinde yer bulurken, diğeri bedende buluyor yerini. Bilme halinin yaşama yansıması, yani bedende yer bulması, gerçekten değişim ve dönüşüm dediğimiz durumların ortaya çıkmasını sağlayan en temel destek unsuru.

Hepimiz ne kadar da çok şey biliyoruz. Sağlıklı olmak için yapılması gerekenler, planladıklarımızı gerçekleştirmek için atılması gereken adımlar, iyi bir yönetici olmak için değiştirilmesi gerekenler, bir ilişkiyi yolunda yürütmek için yapılması iyi olanlar, kilo vermek için izlenmesi gereken yollar, başarılı bir öğrenci olmak için gerekli çalışma ilkeleri, daha neler neler. Bu bilgiler bazen bedava, bazen paralı, ama her durumda erişime açık ve isteyince bulunuyorlar.

Peki bilgi geldi. Sonra ne oluyor? Bilginin gelmiş olması acaba yaşamdaki değişimi başlatmaya yetiyor mu? Farkındalık yakalamaya başlamak, konuya yönelik bir eylem çıkartıyor mu ortaya?

Farkında olmak iyi bir ön adım elbette, ama değişimi başlatan şey tek başına farkındalık olmuyor. Bilginin değişime dönüşmesi noktasında, farkında olmak, bilginin kendimizde var olan ihtiyaçla nasıl kesiştiğini keşfetmeyi, sonra da o bilginin yaşamdaki harekete dönüşmesinin getireceği bireysel kazançları fark etmeyi sağlıyor. Yani iki boyutlu olarak düşünebileceğimiz bilgi, farkındalıkla birleştiğinde de hala iki boyutta kalmaya devam ediyor. Değişim ve dönüşüm, bilgi ve onun ortaya çıkardığı farkındalığı üçüncü boyuta, yani hayatın içine taşımaya geçtiğimiz zaman başlıyor, tam da bilmekten yapmaya geçmeyi başardığımız zamanda.

Bilmekten yapmaya geçiren birinci adım, yapma halinin sonunda gözümüzde canlanan resmi görebilmek, bir anlamda tüm detayları ile o resmi keşfedebilmek. Aslında bu keşif, bilgi olarak bildiklerimizin yaşama geçmesinin kendimiz için önemini keşfetmekten ibaret. Ama bu öyle bir keşif ki, neredeyse dünyada yeni bir kıta keşfetmek kadar heyecan ve ilham verici.

Sonraki adım, o resmin içinde kendimizi bulmak ve incelemek, o kendimizin olmak istediğimiz hal ölçeğinde nereye denk geldiğine bir bakmak ve eğer gerçekten olmak istediğimiz bir yerse orası, bilgiyi eyleme geçirecek planları oluşturmaya başlamak. Plan hala iki boyutlu, ya düşüncede, ya kağıt üzerinde. Üçüncü boyut ancak bir şeyler yapmaya başlayınca giriyor devreye, ve tam da o anda bilgi ayağa kalkmış oluyor.

Peki bu yeterli mi? Ayağa kalkan ve yaşama geçen bilgi bir alışkanlığa dönüşmedikçe maalesef hayır. Bilgi neyi değiştirmek için gerekliyse, o değişimin tamamlanması için bir rutin, bir tekrar ve sonunda yeni bir davranış alışkanlığı lazım.

Yeni davranış alışkanlıklarının var olmasını sağlarken iki zorlayıcı sistem devreye giriyor. Bunlardan ilki, yeni bir davranışın yapılabilir olması için ihtiyaç duyulan öğrenme süreci, diğeri de o zamana kadar oluşmuş olan rahat alanın, yani alıştığımız davranış biçimlerinin önümüze koyacağı engel ve mazeretlerin varlığı. Bu zorlayıcı sistemleri devre dışı bırakabilmenin yolu da en başta gözümüzde canlanan ve detaylı keşfettiğimiz resimdeki kendimizin hep görünür bir yerlerde zihnimizde olmasından, yani kararlılığın hep cebimizde durmasından geçiyor.

Burada sözünü ettiğim süreçler tamamlandığında, bilmek ve yapmak arasındaki ilişki zıtlıktan kurtulup, birbirlerini destekler hale gelmiş oluyorlar ve gerçekten değişmeye ve istediğimiz yönde dönüşmeye başlıyoruz.

Acaba sizin zihninizde yaşamınıza ve değiştirmek istediklerinize dair hangi bilgiler var? Bu gayet iyi bildiğiniz bilgilerin ne kadarını yaşama aktarıyorsunuz, hangileri artık üçüncü boyutu kazandılar, hangileri için bir resim keşfine çıkma ihtiyacınız var?

Bu hafta yeni keşifler haftanız olsa ve resminiz, o resimdeki siz, tüm bilgileriniz ve kararlılığınızla birlikte önümüzdeki günlere doğru yola çıksanız nasıl olur? Bu akşam elinize bir kağıt kalem alıp kendi yaşamınıza ve değiştirmek istediklerinize doğru bir yolculuk yapmaya ve bildiklerinizi yaşama aktarmak için bir plan yapmaya ne dersiniz?

2 thoughts on “Bilmek ve Yapmak

  1. Nazlıcım, ellerine yüreğine sağlık. O resmin içinde kendimi görmek o kadar kısa sürüyor ki sonraki adımlara geçemiyorum. Sanırım bunun için biraz çalışmam lazım 🙂 Sevgiler.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.