Hayat gerçekten de bir ağaca ne kadar çok benziyor. Bir sürü dalı var, bazen çiçek açıyor bazen meyve veriyor. Bazen sanki dalları kupkuru oluyor, sonra yeniden yeşeriyor. Büyüyor, serpiliyor, gövdesi genişliyor, yere daha sağlam basıyor. Kendisi büyüdükçe, başkaları da onun varlığını daha çok farkediyor. Yazın gölgelik oluyor, insanlar ondan destek alıyorlar, baharda çiçek açıyor, insanlar çiçekleri görünce huzur buluyorlar. Bazen kuruyan dallar olunca, o dalların yeniden yeşermesi için daha fazla su veriyorlar, daha fazla sevgi gösteriyorlar. İşte o zaman yeniden canlanıveriyor hayat ağacı, yeniden başlıyor yeşermeye. Ona sevgi gösterenlere o da yeniden verdiği yeşil yapraklarla, açtığı çiçeklerle iade ediyor aldığı sevgiyi. Kimi zaman bir ormanda bir ağaç, kimi zaman yol kenarında tek başına bir ağaç, kimi zaman da bir fidanlıkta meyveler veren bir ağaç. Ama hepsi de köklü, hepsi de derin, hepsi de çok zengin.
Önemli olan hayat ağacının farkında olmak, önemli olan onun köklerinin, zenginliğinin ve derinliğinin farkında olmak. Hayatı aynen ağaçların dalları, çiçekleri, kökleri, gövdesi, dayanıklılığı, doğallığı, gelen geçen mevsimleri şaşırmadan karşılayışı kadar bilgece karşılamak. Güneş açınca sevinmek, yağan yağmurlarla yeşermek, zaman zaman kış uykusuna yatıp dinlenmek ve bilmek, bahar gelecek. Önemli olan hayat ağacımızı sevmek, ona sarılmak, ona güç vermek.
kısa ve öz ve çarpıcı sözcükler çok güzel gözüküyor. benim yorumumca güzel bir dememe olmuş tebrikler .
Cok tesekkurler Sait Bey
Ödevimde kullanıyorum, gerçekten çok güzel 🙂
Cok tesekkurler 🙂
çok güzel 😀
çok güzel olmuş elinize saglık 🙂 🙂 🙂 🙂 🙂
Çok teşekkürler…