Archive | 20 Mart 2016

Bahar, umut ve gelecek

baharİlkbahar geliyor. Doğadaki ağaçlar yaşadıkları soğuk ve bazen zorlu kış günlerinin ardından her şeye rağmen çiçeklenerek merhaba diyorlar yaklaşan güzel havalara. Sanki içlerindeki umutla hazırlanıyorlar yaz mevsimine.

Geçenlerde bir depresyon tanımına rastladım, bana çok güzel geldi. Diyor ki, depresyon, içinde umut kalmayan üzüntü halidir. Yani umut yoksa, depresif bir ruh durumu çıkıyor ortaya, geçmişte yaşanan olumsuzlukları olduğu gibi bugüne ve geleceğe yansıttığımız ve içinde hiç iyi bir şey bulunamayan gelecek tasarımları olan bir durum. Umut yoksa, korku, kaygı ve endişe daha iyi yer buluyorlar kendilerine. O zaman da ister istemez insan sistemi kısıtlı güçle çalışmaya başlıyor ve koruyucu ve kapatıcı sistemler devrede kalıyor. Sanki ağaçlar bu durumda olsalar, çiçek açmaktan vaz geçecekleri bir durum.

Peki umut tam olarak nedir? Renkli bir gözlükle bakıp, olan biteni yok sayıp, pembe bir resim görmeye çalışmak mı? Hayır, bana göre umut geleceğe bakarken tek başına olumsuz durumları gözde canlandırmak yerine bunun da olasılıklardan biri olduğunun farkındalığı ile diğer senaryoları da gözde canlandırmayı başarmamızı sağlayan bir his. Umut gerçekten var olduğunda, sadece koruma konumunda kalıp bir kaç seçenek içinde hapsolmuş hissetmek yerine o bir kaç seçeneğin yanına ekleyecek farklı, elbette gerçekçi ama içinde olası iyi halleri de barındıran senaryoların da var olduğunun keşfedilmesini sağlayan bir his. Yani varlığında insanın düşünen ve en gelişkin beyninin devrede olmasını destekleyen bir ruh hali. O halde umudun nasıl tanımlandığı da çok önemli, eğer umut tanımı pembe bir gelecek resmi yaratmak ise, bu tanımla umudu yaşama katmak zor da gelebiliyor, onu da bilmek lazım.

Her şeyin ötesinde umut bulaşıcı bir duygu. Umutlu insanlar bu duyguyu bulaştırıken, umutsuz insanlar umutusuz ve karamsar halleri bulaştırıyorlar birbirlerine.

Umut bulaşıcı dedik, umut tam tanımlanırsa deneyimlenebilir dedik, o halde her bir bireye düşen önemli görevlerden bir kaçı o umudu tanımlamak, keşfetmek ve yaşamın içinde var olduğundan emin olmak sonrasında da olumsuz duyguları yaymak yerine umuda dayalı gerçekçi düşünceleri yaymak olmalı. Sanki iyi olma halini, gerçek mutluluğu fark etme ve sürdürmenin altında yatan temel desteklerden bile olabilir umudu doğru tanımlamak ve yaşama katmak. Ne dersiniz?