Korku geçmişten getirdiklerimiz, kaygı gelecekten şüphelerimiz, aslında insanı yürüdüğü yoldan, vermek istediği kararlardan alıkoyan duygu ve düşünceler. Peki umut? Umut hep bir his gibi, ya da mucize gibi, ya da olasılık dahilinde bir bekenti gibi algılanır, ama öyle bir tanım okudum ki bir kitapta, aslında tam da benim kafamdaki umut algısıyla bir anda örtüşüverdi. Benim kelimelerimle özetlersem, şuna benzer bir tanım, umut net bir hedefi olan, bugün bu hedefe göre nerede olduğunu bilen ve o hedefe ulaşmak için neler yapması gerektiğini planlayabilen insanların sahip olduğu beklentiye denir. Sonra bu tanımdan hareketle baktım, umut belki de gideceği yeri ve o yere giden yolu bilen insanların içlerinde oluşan motivasyon, itici güç, onu o yolda tutan kararlılığa verilen isim, umut aslında belki de geçmişin korkularını, geleceğe dönük kaygı ve endişeleri ortadan kaldırmaya yarayan bir tür antidot. Ve son olarak düşündüm, bu bakışla umudu herkese anlatmak, umudun bir mucize ya da beklenti olmadığını fark ettirmek, umudun kendi istek ve hedefleri doğrultusunda derin düşünmek ve onlara doğru ilerlemek ve yol almak için iten gücün adı olduğunu anlatmak, umudu harekete geçiren şeyin kafaları netleştirmek ve derin düşünmek olduğundan bahsetmek, kilit açıcı bir farkındalık olur mu acaba, ne dersiniz?
Harika bir yazi! Ben de kac gündür tam bu konu üzerinde düşünüyordum, kendime yeni bir hedef koyma aşamasındayım ve bunun için bol bol umuda ihtiyacım var:)
Ellerine, aklına sağlık canım Nazlı Ablam! Banu
Sent from my iPad
Cok tesekkurler Banucum 🙂
ne kadar umut verici bir yazi nazli cim. gercekten de umudun olunca kaygilarin yok oluyor. yeterki etrafinda bu umutlari yokedenler olmasin. kalemine saglik.