Archive | Ocak 2014

Tüm Dostlara

Can Yücel’in Dostlar Irmak Gibidir Şiirinden

İnsanlar vardır; sakin akan bir dere…
İnsanı rahatlatır, huzur verir gönüllere.
Yanında olmak başlı başına bir mutluluk.
Sesinde, görüntüsünde tatlı bir durgunluk.
İnsanlar vardır; çeşit çeşit, tip tip.
Her biri başka bir karaktere sahip.
Görmeli, incelemeli, doğruyu bulmalı.
Her şeyden önemlisi insan, insan olmalı…

İnsanlar vardır; berrak, pırıl pırıl bir deniz.
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her şey meydanda.
Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda.
İçi dışı birdir çekinme ondan.
Her sözü içtendir, her davranışı candan…

Ne kadar kıymetli olduklarını bazen çok iyi biliyoruz, bazen geç kalıyoruz farketmekte, hatta bazen de hiç farketmeden sürdürüp gidiyoruz dostlarımızla hayatımızı. Aslında tam da Can Yücel’in söylediği kadar berrak ve pırıl pırıl ve de bizi bir anda saran bir deniz dostlarımız. Hayat yolculuğu boyu ihtiyaç duyduğumuz anda desteğimiz onlar bizim, güvenmek, inanmak ve saygı onlarla paylaştığımız çok önemli değerlerimiz.

Yargısız, sualsiz ve sorgusuz dinleyen ve bizi anlayan, bazen sorularımızı cevaplayan ve bazen de sadece susan ve orada olan değil mi dostlarımız? Güvende hissettiren, yanımızda yürüyen, yüreği kocaman olan değil mi dostlarımız? Bazen güzel bir kahve içerken, bazen hoş bir şarkı dinlerken yanımızda olan birlikte kahkaha attıklarımız değil mi onlar? Ağlarken sağlam bir omuz, gülerken sımsıcak bir yürek değil mi onlar? Yanımızda olmadıklarında bile  var gibiler her zaman.

Selam olsun tüm dostlara…

Büyük Resim Dedikleri

Son yıllarda o kadar çok kullanılmaya başlandı ki iş dünyasında. Herkes diyor ki önce bir büyük resmi görelim. Peki nedir bu büyük resim, bir diğer ismiyle vizyon? Neden bu kadar çok bahsedilmeye başlandı ondan? Büyük resim aslında bir kurumun varolma amacı ve içinde bulunulan zaman dilimi içinde ulaşmak istediği en büyük hedefidir. Neden ismi büyük resim, çünkü birşeyleri resim gibi ifade ettiğimizde, onların canlılığını, ulaşılabilirliğini ve beraberinde getireceklerini görmemiz ve inanmamız daha olası hale geliyor, beynimiz çok daha farklı algılıyor resim gibi detayla canlanan ifadeleri. Bu büyük resimle ilgili detaylar, kurumları bir arada tutan kurumsal değer ve inançlarla birleştiğinde ve kurumu oluşturan en büyük ve en önemli parça olan çalışanlarla paylaşılıp onların resimdeki yerleri kendilerine iyice anlatıldığında gerçek kurumsal bağlılık, gerçek sahiplenme ve gerçek sorumluluk alma ile ilgili çalışmaların en ciddi temeli de atılmış oluyor. Burada yapılması gereken en önemli şeyler, büyük resmi sadece bir tablo gibi duvara asıp orada unutmamak, tabloyu mümkün olduğunca üç boyutlu yapmak, üç boyutun içinde renkler, planlar, stratejiler ve insanlar olmasını sağlamak, kısaca tablonun yaşayan bir tabloya dönüşmesi için elimizden geleni yapmak. Sonrasında da o tablodan resmedilen duruma çeşitli köprüler kurarak, bugün yapılmakta olan işlerin büyük resme doğru gideceği yolları büyük resmin parçası olanlara hissettirmek. İşte bu olduğunda, yukarıda temelleri atılan bağlılık, sorumluluk alma ve sahiplenmeye bir de cesaretle yürüyen ve motivasyonu yüksek çalışanlar ekleniyor. Başarılı bir şirket olmanın yolu da galiba burada iyice şekillenmeye başlıyor. İşte o yüzden diyoruz ki: Büyük resim çok önemli ve çok popüler bir kavramdır.