Archive | 04 Ekim 2015

Keyifli Bir Filmin Bana Fark Ettirdikleri

The_Intern_PosterSon zamanlarda izlediğim filmlerde, okuduğum kitaplarda, katıldığım toplantılarda “Burada benim için ne var?” sorusunu sorarak yola çıkıyorum, fark ettim ki eskiden olduğundan daha keyifli ve anlamlı vakit geçiriyorum hem orada olup, hem de bu sorunun yanıtlarını ararken. Dün de bir film izledim, sonra da fark ettiklerimi paylaşmak istedim.

İzlediğim film, Robert De Niro ve Ann Hathaway’in başrolde olduğu, 2015 yapımı Stajyer (The Intern) isimli bir filmdi. İçinde bana göre çok anlamlı ve gerçek hayata yansıtabileceğimi düşündüğüm mesajlar vardı. Bu mesajların yanı sıra, çalışma yaşamının değişen yüzü ile ilgili esprili, ama uygulanabilir, güzel fikirler de vardı.

Filmde fark ettiklerimden bazılarını paylaşmak isterim:

  • Bana çocukluğumdan beri çok saçma gelen, ancak zaman zaman toplumsal olarak ciddi bir yargıya dönüştüğünü düşündüğüm yaşlanma kavramının aslında insanın zihninde olduğu ve kararlılık, istek ve inanç olduğunda yaşlanmanın sadece yaş almaktan ibaret olduğunu bir kez daha düşündürdü.
  • Gelişen teknoloji, online sistemler, sosyal medya ne kadar gerekli olsa da, insana dokunmanın, karşılıklı iletişimin, birbirini anlamaya çalışmanın yerine geçemeyeceğini bir kez daha hatırlattı.
  • Yaş ve statü farklılıklarının, ortak konu ve paylaşımların varlığında ve ön yargıların yokluğunda nasıl da kendiliğinden yok olduğunu çok güzel örnekledi.
  • Bireysel değerleri doğru önceliklendirmenin, tam da istenilen yaşamı deneyimlemek konusunda ne kadar kolaylaştırıcı olduğunu tekrar gözüme soktu.
  • İnanç ve mutluluğun varlığında, başarının kendiliğinden ortaya çıkacağını birçok noktada vurguladı.

Filmi izlerken benim için en güçlü farkındalık, bu dikkatimi çeken noktaların aslında içsel olarak hepimiz tarafından bilindiği ancak uygulama noktasında zorluklar olduğunu hatırladığım anda ortaya çıktı. Dedim ki kendi kendime, bunlar insan olmanın özünde olan bilgiler, bilgelikler, zaman içinde unutulsa da, aslında bir parmak şıklatıp çağırabileceğimiz kadar da hala bizimleler. Var mısınız her birini tek tek geri çağırmaya, eğer zaten sizinleyseler, daha çok ve daha farkındalıkla kullanmaya?